Loreal Elseve Mucizevi Yağ Saç Güzelleştirici Krem'in Denebunu Mayıs kutusundan (yazısı için buraya tıklayabilirsiniz) çıkan testerlarını denedikten sonra tam boyunu almaya karar vermiştim. Bir süredir özellikle duştan sonra nemli saçlarıma uyguluyorum ve yorumlarım nasılmış bakalım!

Öncelikle kremden biraz bahsedeyim. Loreal Elseve Mucizevi Yağ Saç Güzelleştirici Krem'in içerisinde 6 değerli çiçek özü bulunuyor. Saçı beslemeyi, saça ipeksi yumuşaklık ve parlaklık kazandırmayı vaat ediyor. Saça ıslak ya da kuru uygulanabiliyor ve vaatleri arasında en ilgi çekici olan da saçı 230 derece ısıya kadar koruması. İçeriğinde silikon bulunuyor ancak alt sıralarda olduğundan beni rahatsız etmedi. Bendeki her saç tipine uygun versiyonu.

Ben bu kremi duştan sonra, nemli saçlarımı ortadan ikiye ayırıp iki tarafa da yaklaşık bir fındık büyüklüğünde olacak şekilde ortadan uçlara doğru uyguluyorum. 150 ml'lik tüpte bulunan krem oldukça akışkan, kapağı yukarıda olacak şekilde açmanızda fayda var yoksa dökülebiliyor. Az bir miktarda kremi avucumda yayıp saçlarıma uyguluyorum. Kremin avucunuza döktüğünüzde biraz yapış yapış bir yapısı olduğunu göreceksiniz. Buna karşın saçta kesinlikle yapış yapış bir his bırakmadığını söylemeliyim.

Bu kremi öncelikle çok dolaşan saçlarımı çok kolay tarayabilmemi sağladığı için çok sevdim. Benim saçlarımda çok az ürün bunu sağlar. Kremin yapış yapış oluşu gözümü korkutmuştu ama doğru miktarda kullanımında kesinlikle yağlı bir his bırakmıyor. Saçlarımı kuruttuğumda gayet temiz ve parlak durduğunu, eskisi kadar kabarmadığını ve dalgalarımın daha güzel gözüktüğünü fark ettim. İnce telli saçlarda durulanmayan ürünlerin ağırlık yapma, saçı yapıştırma riski vardır bilirsiniz, benim saçlarımda hiç ağırlık yapmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Saçlarım 2. gün de gayet iyiydi, erken yağlanmasına sebep olmadı. İnce telli, dalgalı, kabarık saçlara sahip biri olarak bu ürün beni hayli memnun etti.

Loreal Elseve Mucizevi Yağ Saç Güzelleştirici Krem benim bu aralar çok severek kullandığım bir saç ürünü oldu, kokusu da çok güzel ♥ Tek sevmediğim yanı fazla akışkan olduğu için tüplü oluşu beni zorluyor, her kullanışımda kapağına bulaşıyor. Bu kremi indirimde oldukça uygun bir fiyata almıştım, bittikçe de almayı düşünüyorum.

Geçen hafta Maybelline Color Tattoo 24H krem farlardan Creme De Nude inceleme yazısını paylaşmıştım, buradan okuyabilirsiniz. Bu yazımda bahsedeceğim rengi ise yine serideki son çıkan renklerden biri olan Creme De Rose!

Creme De Nude sarı tonlarındayken Creme De Rose gri-leylak renginde mat ve kremsi bir far. Hem geçiş rengi olarak kullanmak için, hem de tek başına hafif tonlarda bir far olarak kullanılabilecek oldukça kullanışlı bir renkte. Ben genellikle günlük makyajımda hem göz kapağımı nötrlemesi hem de hafif rengini vermesi amacıyla tek başına kullanıyorum ve bu şekilde oldukça hoşuma gittiğini söyleyebilirim.

Creme De Rose'un yapısını Creme De Nude gibi bekliyordum ancak öyle çıkmamasına çok sevindim. Creme De Nude yazımı okuyanlar bilirler; farın kuru ve pütürlü yapısından çok yakınmıştım. Bu far yumuşacık kremsi yapısı, parmakla çok rahat uygulanması ve göz kapağımda pürüzsüz durmasıyla Creme De Nude'dan apayrı diyebilirim. Bu serinin diğer farlarının çoğunu da kullanmış biri olarak yapı olarak en sıkıntılı Creme De Nude'du, umarım sonradan üretilenlerde yapısı değişmiştir. 

Creme De Rose hem yapı hem renk olarak günlük makyajımda elimin severek gittiği bir far oldu. Yaza olduğu kadar sonbahar makyajlarına da oldukça yakışacağını düşünüyorum, ne dersiniz?

Gerek hijyen açısından gerek de birinin tırnak etlerimle uğraşması düşüncesini sevmediğimden hiç maniküre gitmedim. Eskiden beri duştan sonra yumuşamış tırnak etlerimi geriye iterek keserdim. Tırnak etlerini kesmenin, verdiği güzel görüntüye karşın maalesef zararlı olduğunu biliyorum, bunun için de artık kesmeyi bıraktım ve bir süredir Kalyon Tırnak Eti Temizleyiciyi kullanıyorum, yorumlarımı paylaşmanın da vakti geldi.

Kalyon Tırnak Eti Temizleyici bildiğimiz oje şişesinde sarımsı renkte yağ kıvamında bir ürün. Şişede sarı gözüküyor ancak uygularken şeffaf olduğu görülüyor. Kapağındaki fırça yardımıyla oje sürer gibi tırnak etlerime bolca uyguluyorum. Yorumlarıma geçmeden önce aşağıda içeriğini de paylaşmak istiyorum.

Gelelim benim nasıl en etkili şekilde kullandığıma:

Ben haftada genellikle 2 kez duştan sonra tırnak etlerime uyguluyorum, 5 dakika bekletiyorum. Daha sonra temizleyiciyi biraz ılık suyla ovarak -burası önemli- iyice tırnak etlerime yediriyorum ve etlerimi tırnaklarımla hafifçe geriye itiyorum (ben itici çubuk vs kullanmaktan hoşlanmadığımdan bu yöntemle itiyorum). Daha sonra da ellerimi yıkayıp dezenfekte etmeyi ihmal etmiyorum.

Günün herhangi bir saatinde tırnak etlerime uygulayıp 5 dk sonra itmeyi denediğimde ürün çok etkili olmadı. Yukarıda belirttiğim şekilde uyguladığımda en güzel sonucu alıyorum. Eğer bu ürünü kullanmayı düşünüyorsanız belirttiğim şekilde denemenizi öneririm, sonuçlarını da bana yazın :)

Benim Kalyon Tırnak Eti Temizleyici yorumlarım bu şekildeydi. Bu ürünü kozmetik mağazalarda rahatlıkla bulabilirsiniz. Siz de kullandıysanız yorumlarınızı aşağıya bekliyorum!

Merhaba!

Maybelline Color Tattoo 24 HR farlarından birkaç renge sahibim, uzun bir süredir de kullanıyorum, hatta 1 tanesini bitirip yenisine geçtim :) Blogda hiç yazmadığımı fark edince hepsini ayrı ayrı paylaşmaya karar verdim. Bugün yorumlarımı paylaşacağım far Maybelline Color Tattoo 24 HR Creme De Nude!

Maybelline Color Tattoo 24 HR Creme De Nude far, bu seriden kullandığım ilk renk değil ancak bu rengi çıktığında hemen almıştım. Bilmeyenler için bu farlar gayet şık küçük cam kavanozlarda bulunuyor. Creme De Nude rengi sarı alt tonlu ten renginde mat kremsi bir far. Ben bu rengi günlük makyajlarımda farların altına baz olarak, çoğu zaman da yağlı göz kapaklarımı nötrlemesi ve matlık vermesi amacıyla tek başına uyguladım.

Öncelikle ben tüm Color Tattoo farları yüzük parmağımla pıt pıt uyguluyorum. Bence özellikle de Creme De Nude rengi fırçayla uygulamak için uygun bir far değil. Yapısı başlarda daha yumuşaktı ancak kullandıkça diğer renklere göre daha kuru olduğu fark ediliyor (fotoğraflarda da kuruluğu belli). Kalın bir tabaka alıp dağıtmaya çalışırsanız çok zorluyor, pütür pütür duruyor. Özellikle kışın cildimin çok kuru olduğu zamanlarda beni çok zorladı, her uyguladığımda bir yerde birikme yaptı, pütür pütür oldu. Bunun bir nebze önüne geçebilmek için parmağımla ince bir miktar alıp dağıtıyorum, gerekirse üzerinden küçük bir miktar daha geçiyorum.

Far bazı olarak günlük kullandığımda göz kapağını nötrlediği için farların rengi, bazsız uygulamaya kıyasla tabii ki daha güzel gözüküyor. Ben özellikle farları tutuşunu beğeniyorum. Sabahtan sürdüğüm far akşama kadar çok fazla bozulmadan kalıyor. Yine de özel günlerde bu far yerine far bazı kullanmayı tercih ediyorum. Tek başına uyguladığımda ise rengi biraz sarı kaçsa da tüm gün göz kapağıma güzel bir matlık veriyor.

Maybelline Color Tattoo 24 HR Creme De Nude far, yapısı sebebiyle kullandığım süre boyunca zaman zaman sevip zaman zaman nefret ettiğim bir ürün oldu :) Bittiğinde tekrar alır mıyım bilmiyorum, sizin bu farla ilgili yorumlarınız neler?

Birkaç ay önce instagram'da sevgili Anıl Tiryaki'nin yaptığı bir çekilişte Bausch + Lomb Eyes Soin Apaisant göz kremini kazandım. Sabahları kalktığımda göz çevremin şiş olması ve gülünce gözlerimin etrafındaki ince çizgiler hariç -ki bunlar da sevdiğim şeyler- göz altlarımda morluk, koyu halkalar gibi problemlerim olmadığından bu zamana kadar göz kremi, göz altı kapatıcısı gibi ürünler kullanamaya ihtiyaç duymadım. Ama hazır bu krem elime geçmişken kullanıp bendeki etkilerini gözlemlemek istedim.

Bausch + Lomb Eyes Soin Apaisant göz kreminin özellikleri şu şekilde;

Ürün yağsız ve jel yapıda. İçeriğini aşağıda görebilirsiniz, içeriğinde iki çeşit silikon bulunuyor. Bu kremi gözün alt kısmından başlayıp kaş altına ve daha sonra alt göz kapağı altına doğru tüm göz çevresine yaklaşık 5 defa tekrar ederek uygulamak önerilmiş. Bu sayede göz çevresindeki tahrişi rahatlatmayı ve hassas göz çevresindeki şişkinlik, koyu halka ve kırışıklıkları azaltmayı vaat ediyor.

Öncelikle yukarıda bahsettiğim gibi morluk, koyu halka gibi problemlerim olmadığından bu alandaki etkisinden bahsedemeyeceğim. Ben bu kremi akşamları yatmadan önce ve bazen gözlerimin çok şiş olduğu zaman sabahları uyguladım. Krem jel yapıda olduğundan sürüldüğü anda göz çevresine serinlik hissi veriyor ve yumuşatıyor. Biraz yapış yapışlık söz konusu. Benim zaman zaman göz altımda bölgesel küçük kuruluklar olur, bu kremi kullandığım süre boyunca böyle bir kuruluk olmadı. Şişlikleri azaltma konusunda bir etkisini görmedim. Bu açıdan ürünün başlığının metal olmasını tercih ederdim. İnce çizgilere de bir etkisi olmadı, zaten bu tarz ürünlerin çizgilere pek etki edeceğini düşünmüyorum. Kullandığım süre boyunca da hassas göz çevremde yanma, batma yapmadığı ve milia tarzı bir şeye sebep olmadığını da rahatlıkla belirtebilirim.

Bu krem göz altı morluğu gibi problemi olanlar için etkili olur mu bilemiyorum. Ben jel kıvamında hafif yapısı, hassas göz çevreme nazik davranması sebebiyle sevdim diyebilirim ama nemlendirme dışında elle tutulur bir özelliğini görmedim. Silikonlu yapısı sebebiyle kapatıcının altına kullanmak için de uygun olacağını düşünüyorum. Yine de bittiğinde tekrar almayı düşünmeden önce piyasada aynı etkileri veren daha uygun fiyatlı, içeriği daha temiz göz kremleri var mı araştırmayı tercih ederim.

Yine okumaktan ve yazmaktan en keyif aldığım Bitenler yazısıyla karşınızdayım! Sene başında aylık olarak başlasam da 2 ayda daha elle tutulur miktarda ürün bitiyor ve yazılarımı 2 aylık olarak hazırlamaya başladım. Şimdi Mayıs ve Haziran ayında neler bitirmişim gelin birlikte bakalım!

Ürün isimlerinin üzerine tıklayarak detaylı yazılarına ulaşabilirsiniz.

1- La Roche Posay Effaclar H Creme Lavante: Geçen hafta bitirdim ve bitirdiğim 3. şişem. Hakkında bir yazım mevcut, yorumlarımı detaylarıyla okuyabilirsiniz. Severek kullandığım bir üründü ama bu ay yenisini almayıp değişikliğe gittim.

2- Urban Natural's Argan Oil Sıvı Saç Kremi: Bu sıvı saç kremini alalı uzun bir süre oluyor ama pek sevemediğimden anca bitirdim. Tarama kolaylığı olması adına duştan sonra nemli saçlarıma sıkıyordum. Taramada kolaylık sağladı ama hem yapış yapış yapısını pek sevemedim, hem kokusu güzel değildi, tekrar almam için hiçbir sebebim yok. Her seferinde zor kapattığım kapağı da sinirimi bozdu :D

3- Toni&Guy Classic Medium Hold Hairspray: Saçlarımı genellikle doğal haliyle kullandığımdan bu spreyi çok nadir kullandım, çok sağlıklı yorumlayamayacağım ama kullandığımda sevmediğim bir özelliği olmadı. Eşim keşfedince her gün kullanarak kısa sürede bitirdi, o oldukça memnundu ama :)

4- Le Petit Marseillais Yoğun Besleyici ve Besleyici Duş Jeli: Detaylı yazısını geçen hafta yayınlamıştım. Bu seriyi seviyorum, özellikle Yoğun Besleyici olanı kremsi yapısı nedeniyle severek kullandım.

5- English Home Hand Cream Lavender: English Home'un bu lavanta kokulu minik kremini hep çantamda taşıdım ve severek kullandım. Verdiği nem güzeldi, her sürdüğümde mis gibi Lavanta kokusu ise daha güzeldi ♥ Çantamda taşımak için bu kremlerden tekrar tekrar alabilirim.

6- Sensodyne Onarım ve Koruma Beyazlatıcı Diş Macunu: Dişlerimin hassaslaştığı bir dönemde bu diş macununu kullanmaya başladım ve 2. gününde diş hassasiyetim kayboldu. Beyazlatma konusunda sigara kullanmadığım, çay kahve çok fazla tüketmediğim için benim dişlerimin doğal rengine etki etmedi ve beyazlatmadı. Zaten özellikle beyazlatıcı etkisi için tercih etmemiştim, almışken beyazlatıcı olanını alayım dedim ve tadından ve hassasiyeti önlemesinden memnun kaldığım için tekrar tekrar alacağım.

7- Listerine Total Care Zero Ağız Bakım Suyu: Her ne kadar kullandıktan sonra birkaç dakika ağzımı uyuştursa da diğer Listerine ürünlerine nazaran daha hafif tadı ve alkol içermemesinden dolayı hep bunu tercih ediyorum. Yenisi alındı.

8- Loreal Elseve Mucizevi Yağ Saç Güzelleştirici Krem Tester: Testerını kullandığım gün gidip tam boyunu aldım :) Bu kremi çoook sevdim ama fazla detaylı anlatmayayım, yazısı yakında gelecek. Geldiğinde linkini de başlığa ekleyeceğim.

9- Loreal Paris Nem Terapisi Aloe Vera Suyu Tester: Denebunu kutusundan çıkan bu meşhur kremi denediğimde verdiği ferahlık ve his güzeldi. Aloe Vera ve Hyalüronik Asit hemen herkesin seveceği içerikler ancak bu ürünün içerik listesinde ikisi de ortalarda yer alıyor. Bunun yerine ilk sıralarda alkol denat ve silikon bulunuyor. Ben hassas ve sivilceye müsait bir cilde sahip olduğum için maalesef bu iki içerikten özellikle nemlendirici kremlerde mümkün olduğunca kaçınmaya çalışıyorum. O yüzden tam boyunu satın almayacağım.

10- Benri Disk Pamuk: Sıradan bir disk pamuk ama bana biraz sert geldiğinden pek sevmiyorum, öncelikli tercihim değil.

11- Le Petit Marseillais Pamuk Sütü Sıvı Sabun: Yine her zamanki gibi unutup fotoğrafını çekemeden çöpe attığım bir sabun daha :)) Bu sıvı sabunun yumuşacık pamuk gibi hissine, mis gibi kokusuna ben ve Taner bayıldık! Ama ortalarına doğru avucumda, parmak aralarımda soyulmalar başladı. Önce sabundan olduğunu anlamadım ama Taner'de de aynı şey olunca sabundan olduğuna karar verdik. Bitince başka bir markaya geçtim, soyulmalar da geçti. Üzdü :(

12- Frosch Hassas Bulaşık Deterjanı: Frosch Almanya'dan ithal edilen, insan, hayvan ve doğaya zararlı kimyasallar ve yapay parfümler içermeyen, sürdürülebilirliği destekleyen doğa dostu bir marka 🌿 Ben temizlik ürünlerinde uzun bir süredir bu markayı tercih ediyorum. Hem doğa dostu olması hem de diğer temizlik ürünleri gibi kimyasal kokusuyla beni rahatsız etmemesi nedeniyle severek kullanıyorum. Bu bulaşık deterjanı da hipoalerjenik olması ve provitamin B5 içermesi sebebiyle cildimi hiç rahatsız etmedi ve temizleme performansı da gayet başarılıydı. Çok severek kullandım, denemek için şimdi başka çeşidini aldım. Frosch ürünlerini Migros ve Kipa marketlerde bulabilirsiniz.

Mayıs-Haziran ayında bitirdiğim ürünler böyleydi. Yazın maskara ve ruj hariç çok makyaj yapamadığımdan anca belki önümüzdeki aylarda 1-2 kozmetik ürünü de Bitenler'e dahil olur :)

Daha önce blogda Rimmel London Lasting Finish 25H Nude fondöten yorumlarımı paylaşmıştım (okumak için TIKTIK). Yapısını, kalıcılığını hala çok severek kullanıyorum. Bugün Rimmel London'ın kullandığım 2. fondöteni olan ve günlük kullanım için daha uygun bulduğum Rimmel London Match Perfection fondöten yorumlarımı paylaşacağım.

Yaklaşık 2 ay önce eczanede Avene'in hassas ciltlere özel seyahat boy ürünleri bulunan kofresini görüp almıştım. Kofrenin içerisinde birer adet Avene Micellar Lotion (100 ml), Avene Hydance Legere nemlendirici krem (15 ml), Hassas Ciltler İçin Peeling Jeli (15 ml) ve SPF 50+ içeren renkli mineral güneş kremi bulunuyor. Daha önce Avene'in Cleanance serisinden nemlendirici kremini kullanmıştım (yazısı için buraya tıklayabilirsiniz) ve bu kofredeki her ürünü oldukça merak ediyordum. Bu yazımda şişenin yarısına geldiğim Avene Micellar Lotion hakkındaki yorumlarımı sizinle paylaşacağım.

Avene Micellar Lotion'ın üzerinde çoğu misel suda olduğu gibi durulama gerektirmediği belirtilmiş. Ben öncelikle bu misel suyu bir disk pamuğa dökerek cilt makyajımı çıkarıyorum. Daha sonra da cildimi uygun bir jel ya da köpürmeyen bir temizleyiciyle temizliyorum. Böylelikle ilk aşamada makyajımı kolayca çıkarırken ikinci aşamada da cildimi temizlemiş oluyorum. 

Avene Micellar Lotion'ın içeriği aşağıdaki gibi. İçeriğinde Avene Termal Suyu ve parfüm bulunuyor. Kokusu Avene Cleanance Nemlendirici Krem ile birebir aynı, temiz ve fresh bir koku. Uygularken pamuk yüzümde kayıp gidiyor ve cildimde herhangi bir yanma, kızarıklık yapmıyor. Aksine kızarıklıklarımı çok az da olsa yatıştırdığını düşünüyorum. İçeriğinde parfüm olmasından dolayı hassas gözlerimde kullanmaktan çekinmiştim ancak denediğimde hem gözlerimi hiçbir şekilde yakmadı, hem de makyajı kolayca temizlemesi beni şaşırttı. Waterproof maskara kullanmıyorsanız göz makyajını temizleme performansı sizi tatmin edecektir.

Yine de cilt bakım ürünlerinde parfüm bulunmamasını tercih ederim. Benim için tek eksi yanı bu diyebilirim.

Misel suların atası Bioderma'nın misel sularını da çok seviyorum ama Avene'in içerisinde Avene Termal Suyu bulunmasından dolayı bir süre Avene'i tercih edeceğim gibi gözüküyor.

Dipnot olarak; misel suları kullanmadan önce mutlaka çalkalamak gerekiyormuş, yoksa bir süre sonra elimizde yalnızca su kalırmış. Ben bunu yeni öğrendim, bilmeyenler için de paylaşmış olayım :)