Roaccutane Dönemimin Hayat Kurtaran Ürünleri 🌟



2015 Mart ayında başladığım ve 4 ay süren bir Roaccutane dönemim oldu. Biraz araştıranlar biliyordur, Roaccutane yan etkileri çok fazla olan ve oldukça güçlü bir ilaç. Bu yan etkilerinden dolayı ilacı kullanmaya çekinen çok fazla insan var ve ben de kullanmadan önce çok fazla Roaccutane kullananların yorumlarını okumuş, gözümü korkutmuştum. Bu ilacı kullanmaya başladığım dönemde blog yazıyor olsaydım ay ay etkilerini burada mutlaka paylaşırdım. Yine de hiçbir şey için geç değildir diyerek Roaccutane'a başlamak için en uygun aylara girmişken ve anılarım hala tazeyken Roaccutane ile ilgili deneyimlerimi, bendeki etkilerini anlatmak ve kullandığım dönemde bana oldukça iyi gelen ürünleri birilerine faydası olur ümidiyle paylaşmak istiyorum.

Roaccutane'a Başlama Sürecim

Lise yıllarımdan beri yağlı bir cilde sahiptim ve sivilce problemi yaşıyordum. Çok ağır, ardında çukur izleri bırakan aknelerim olmasa da sivilcesiz dönemim hiç olmamıştır ve özellikle PMS dönemimde mutlaka büyük, ağrılı ve deri altında kocaman şişen bir sivilce çıkarırdım. Açık tenli olduğumdan sivilcelerim ardında mutlaka kırmızı bir iz bırakırdı ve üniversite dönemimin sonlarına doğru bu izlerin artık daha da geç iyileştiğini fark ettim (yaşlanmaya başlıyorduk 😶).

Roaccutane'a yönlenme sürecim, mezun olup çalışmaya başladığım ilk sene sağ elmacık kemiğimin üzerinde çıkan yan yana birkaç adet minik kırmızı sivilceyle başladı. Bu kırmızı sivilcelerin izleri bir türlü gitmedi, elmacık kemiğim sürekli kızarık gözüküyordu ve ben de bir dermatoloğa görünmeye karar verdim. Hepsini ayrı ayrı anlatmayacağım ama sonuç olarak 3 ayrı dermatoloğa gittim ve üçü de bana farklı farklı sivilce kremleri verdi. Bu kremler çıkan sivilceyi kurutuyordu, cildim biraz daha iyiydi ama yenilerinin çıkmasını engellemiyordu ve bir sabah kıpkırmızı yanmış bir yüzle uyandım :( Kremler  hassas cildimi yakmıştı ve bölge bölge yanık izi gibi kıpkırmızıydı. Annem eczaneden hemen Bepanthen krem aldı ve birkaç günde kızarıklıklarımı anca toparladık. Ben de kremleri kullanmayı bıraktım ve birkaç ay sonra tesadüfen birkaç kişiden ismini övgüyle duyduğum bir dermatologdan randevu aldım.

Dermatolog cildimi cihazla inceledikten sonra sırtıma da baktı ve sadece yüzümdeki sivilceler için gitseydim krem önereceğini ancak sırtımda da sivilceler olduğu için Roaccutane yazacağını söyledi. Bana ilaçtan bahsetti, her ay düzenli kan tahlili yaptıracağımı söyledi ve ben de artık kremlerden bıktığımdan kullanmayı kabul ettim.
  
İlk ay sabah 10mg akşam 20mg olmak üzere 2 kutu Roaccutane kullandım. Her ay doktoruma gittiğimde kan tahlili yaptı ve değerlerim çok iyi olduğu için günde 30 mg'la sorunsuz devam ettik. Başlangıçta 6 ay tedavi planlamıştık ancak hem cildimin düzelmesi hem de Haziran sonunda sıcakların başlaması üzerine doktorum tedaviyi bıraktırdı.

Roaccutane'ın Bendeki Etkileri

Roaccutane'ı kullanmaya başlamamın 3 ya da 4. gününde cildim kurumaya başladı, etkisini bu kadar çabuk göstereceğini beklemiyordum. En çok çekindiğim şeylerden biri ilk zamanlar derinin altındaki sivilceleri de yüzeye çıkaracağından sivilcelerimin artmasıydı ancak korkulacak bir durum olmadı bende, ilk hafta 2 sivilce çıkardım, onları iz kalmaması için hiç ellemedim ve daha sonra hiç sivilcem çıkmadı.

İlk haftadan sonra aynaya yakından bakınca gözeneklerimin içinden beyaz beyaz pütürcüklerin dışarı çıkmaya başladığını gördüm. Merak edip tırnağımla hafiften kazıyınca hemen çıktılar ve arkalarında içi boş temiz gözenekler bıraktılar. Bu şekilde gözeneklerimin içinin kendi kendine temizlendiğini fark ettim, içindeki kirler adeta kendilerini dışarı atıyorlardı. 2. haftadan sonra cilt tonum eşitlenmeye, yüzümde hiç sivilce çıkmamaya başladı ve gerçekten duru, temiz bir yüze sahip oluyordum. Annem, arkadaşlarım da fark edip porselen gibi bir yüzün oldu demeye başladılar.

Yüzümdeki bu güzel değişimin yanında cildim aşırı hassaslaşmaya başladı. Zaten çabuk kızaran hassas bir cildim vardı ama bu dönemde şöyle söyleyeyim, elimle boynuma dokunsam yarım saat elimin izi kalıyordu o derece :) Kolumu hafifçe kaşısam kaşıdığım yer kıpkırmızı oluyordu. Dudaklarım aşırı kurudu, gerildi, ağzımı açsam dudağım ortadan yarılacak gibiydi. Bunlarla nasıl baş ettim bir sonraki bölümde anlatacağım.

Bu dönemde hoşuma giden bir diğer şeyse saçlarımın da kurumasıydı! Çok ilginç bir şekilde normalde 2 günde yağlanan saçlarım 4. gün bile yeni yıkanmış gibiydi (evet meraktan 4 gün yıkamamıştım). Arkadaşlarım bile bu etkisine hayret ettiler. Gerçekten çok değişikti ve bu durum o zamanlar çok işime gelmişti ♥

Roaccutane Dönemimde Nelere Dikkat Ettim, Neler Kullandım?

Evet, gelelim en önemli konuya. Öncelikle bu dönemde beslenmeme çok dikkat ettim. İnternetten Roaccutane kullanırken neler yenmeli neler yenmemeli çok araştırmıştım ve doktorum da et ürünlerinden ve yağlı yemeklerden biraz uzak durmamı söylemişti. Bu dönemde yemeklerime ekstra özen gösterdim, özellikle et, havuç tüketmedim, sağlıklı beslenmeye dikkat ettim ve en önemlisi bol su içtim. Bunlar zaten genelde dikkat ettiğim şeyler olduğundan beni hiç zorlamadı ve her ay verdiğim tahlillerde ilacın değerlerime hiçbir olumsuz etkisi olmadığını gördükçe çok rahatladım.


Çok kuruyan cildim için doktorumun önerisiyle Bioderma Sebium Hydra nemlendirici kullandım. Hem cildimi baya rahatlattı hem de sivilceye sebep olmadı. Ürünün inceleme yazısını buradan okuyabilirsiniz.

Yine doktorumun önerisiyle her gün Bioderma Photoderm AR Spf 50+ renkli güneş kremini kullanmaya başladım. Yazısını buradan okuyabilirsiniz.

Yüzümü sabah akşam yalnızca suyla yıkadım. Bu pek içime sinmemişti ama doktorum özellikle hiçbir şey kullanmamamı söyleyince onu dinledim. Zaten ilaç cildi içten temizlediği için sadece suyla yıkamamın hiçbir olumsuz etkisi olmadı, aksine cildim daha fazla yıpranmamış oldu.

Saçlarım çok kuruduğu ve asla yağlanmadığı için şampuanımı Otacı Zeytinyağlı Şampuan ile değiştirdim. Saçlarımı daha fazla kurutmadı, o dönemde severek kullanmıştım.

Dudaklarım her an yarılmaya, kanamaya müsaitti ama bunun da üstesinden kavanoz versiyonundaki Blistex Med Plus ile geldim. Yazısını buradan okuyabilirsiniz. Burada dikkat edilecek nokta bu ürünü sabah akşam kullanmaktan bahsetmiyorum. Blistex benim her zaman elimin altındaydı. Sabah kalktığımda, gün içinde her zaman bol bol sürdüm. Bir şey yediğimde ya da yalnızca su içtiğimde hafif gitmiş olsa bile hemen yeniledim. Bu şekilde dudağım hiç kanamadan, yarılmadan bu dönemi atlattım. Ama 1 saat sürmesem bile dudağımın kanayacağını biliyordum, bu yüzden elinizi korkak alıştırmayın, Blistex Med Plus'ı bu dönemde bol bol yedekleyin.

Benim dudaklarım renksiz olduğundan işe giderken yalnızca Blistex Med Plus'ı sürdüğümde hasta gibi dolaşıyordum. Bu dönemde en sevdiğim kozmetik ürünü The Balm Balm Shelter Lip Gloss oldu. Hem dudağıma renk verdi, hem kurutmadı hem de SPF 17 içeriyordu, bu dönemde kullanılacak mükemmel bir üründü. Benim tedavim bittikten sonra bu ürün de raflardan kalktı. Satılsa hala alırdım ♥

Cildim Şu Anda Nasıl?

2017 kışına kadar yani yaklaşık 2 sene cildim harikaydı. Hiç sivilcem çıkmadı, güneş kremim hariç hiç ten ürünü kullanmaya ihtiyaç duymadım. 2017 kışında cildim aniden aşırı kurumaya, bölge bölge kızarmaya başladı. Cildimle özellikle kışın başa çıkamıyordum. O dönemlerde cildimin eşitlenmesi amacıyla günlük olarak BB krem ya da çok hafif bir fondötene ihtiyaç duyuyordum. Birkaç ay öncesine kadar, eskisi kadar olmasa da 1-2 tane minik sivilce çıkıyordu ama itiraf etmek gerekirse bunların sebebi o dönem cildimi iyi bir şekilde temizleyememiş olmammış. Cilt bakım rutinimde yaptığım birkaç değişiklikle bu sivilceler de veda ettiler (cilt bakım rutinimi merak ediyorsanız buradan okuyabilirsiniz).

Yani şu an mükemmel bir cildim yok ancak eskisi gibi kesinlikle değil ve Roaccutane'ı kullandığım için hiç pişman değilim. Bu ilacı kullanacaklar varsa bu aylar tam zamanı ve iş biraz bizde bitiyor. Beslenmemize, kullandığımız ürünlere dikkat ettiğimiz müddetçe benim fikrim korkulacak bir ilaç olmadığı yönünde. Tabii yine en doğru kararı dermatoloğunuz verecektir, ben burada yalnızca kendi tecrübelerimi aktarıyorum ve mutlaka dermatoloğunuzun dediklerine göre hareket etmenizi öneriyorum.

Biraz uzun bir yazı oldu ama umarım kafanızdaki sorulara biraz açıklık getirebilmişimdir. Buraya kadar okuduysanız çok teşekkür ediyorum ♥

10 yorum:

  1. Sebium Hydra'yı ben de farklı bir ilaçla tedavi sürecimde kullanmıştım, bahsettiğin gibi hayat kurtarıcıydı benim için de :)

    Çok güzel, faydalı bir yazı olmuş bu arada, sevgiler ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Kübra ^_^ Çok sevgiler ♥

      Sil
  2. oğlum da kullanmıştı bioderma kullandı genelde o dönemde çok memnun kalmıştı en iyisi bu diyordu dudak balmı için hatta .-))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğrudur, ben de Bioderma'yla o dönemde tanışmıştım, sonrasında da birçok ürününü severek kullandım :)

      Sil
  3. Herkesin canavar gibi anlattığı bir ilacı ve süreci nasıl geçirdiğini ne kadar pozitif anlatmışsın, harika! Oğlum için yazdıkların aklımda olsun, çok sevgiler!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Başak Hanım'cım, mutlu oldum bu güzel yorumunuz için ^^ Çok sevgiler ♥

      Sil
  4. Aklımızda olsun.Yine yararlı bilgiler öğrendim.Kalemine saglık güzellikleri 😍

    YanıtlaSil
  5. Blistex bende kullanmak istiyordum ama nedense ön yargım vardı hep. Listeme aldımm :)
    Beklerim :) www.benirva.blogspot.com.tr

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim en etkili bulduğum lip balmların başında geliyor Blistex, tavsiye ederim ^^ Hemen geliyorum blogunuza :)

      Sil

Instagram